9 Kasım 2012 Cuma
“Hiç konuşmadan anlaşabilir miyiz acaba?
Konuşarak bile anlaşamazken hem de. Çığlıklar atarken birbirimizin yüzüne, dinlerken ama duymazken karşımızdakini. Şimdi, hiç konuşmadan anlaşabilir miyiz?
Cümleler kurarken ben sana, sen sadece bir el hareketiyle, bir dudak büzüşle, bir bakışınla cevap verebilir misin bana? Peki ya ben, hem dudakların, hem dilin, hem de kelimelerin olabilir miyim ki?
Sana büyük bir sır söyleyeceğim korkuyorum senden. Gözlerinle kızmandan korkuyorum, sana bakmaktan ama seni anlayamamaktan. Anlatmandan ama anlayamamaktan korkuyorum. Kavga edememekten, kahkaha atamamaktan birlikte. İçimde kelimeler biriktirmekten korkuyorum. Söyle şimdi yüreğinle, hiç konuşmadan anlaşabilir miyiz gözlerinle.”
-Başka Dilde Aşk
24 Ekim 2012 Çarşamba
Hep gururumuz var.Dilimizin ucuna kadar gelip ağzımızdan çıkmayan sözcükler var.Tam bir şeyleri içimizdekileri açığa vuracakken buna engel olan gerçekler var.Ona sarılmamızı, elini tutmamızı, “seni seviyorum” diye haykırarak bağırmamızı engelleyen mesafeler var.Görmezden gelir,alay eder,belki de tamamen kaybederim diye söylemediğimiz cümleler var.Belki de bütün kayıplarımız,üzüntülerimiz bu yüzden
19 Ekim 2012 Cuma
Herkes.
Herkes güzel yüzüne aşık olacak güzel adam. Herkes gözlerinin berrak rengini sevecek senin. Etrafında onlarca insan olacak sana hayran, başın dönecek, birini seveceksin belki. Onlar yüzünün güzelliğinden başka bir şeyini sevmeyecek. Bazen, istemediğin bir kazağı giydirmeye çalışacaklar, sevmediğin bir şarkıyı dinlemeni isteyecekler, gitmek istemediğin bir yere sürükleyecekler. Sen hiç vazgeçmeyeceksin, hep istemediğin şeyi yapmamak için direteceksin. Kimse keçi inadına aşık olmayacak. Onlar seni bu kadar inatçı olduğun için sevmeyecekler. İlgini kaybedince şımarıklık yapıp seni eski haline getireceklerini sanacaklar. Daha da soğumanla ilgilenmeyecekler, sadece kendi egolarını düşünecekler. Parfümüne bayılacaklar, ama ter kokan tişörtünü koklamak tiksindirici gelecek onlara, senin kokunu benim kadar sevmeyecekler. En sevdiğin şarkıları dinleyip, en sevdiğin tarz kıyafetleri giyecekler. Saçlarını senin istediğin gibi toplayacaklar, gözlerine kalemleri senin sevdiğin gibi çekecekler, ama en sevdiğin yemeği öğrenmeye çalışmayacaklar. O yemeği yapmak için saatlerce uğraşmayacaklar. Markette malzeme alışverişi yaparken listeyi defalarca kontrol edip heyecanlanmayacaklar. Hadi yaptılar diyelim, sen tadıp, “2-3 defa daha yapınca tamamsın” dersen bozulup tavır yapacaklar. “Harikasın! Böyle güzel yemek yapanı görmedim! Çok beceriklisin!” demeni, samimiyetsiz iltifatlar etmeni isteyecekler senden. Eğer gerçekten beğenmediysen, vazgeçecekler sana yemek yapmaktan. Onlar, annene aşık olduğun için aşık olmayacak sana. Kitap tutkuna, becerine, eşyalarına bile bağlılığına, tutumlu bir adam olmana, sinirli ve inatçı olmana, küfür etmene aşık olmayacaklar. Karşına çıkacak o kadınlar, en romantik anı saçma sapan bir espriyle bölüp seni güldürmeyecek. Hep senden kendilerini güldürmeni bekleyecekler. Hep onlar şımarıklık yapacak, tavır yapıp ilgi bekleyecekler. O kadınlar, senin şımardığını görmeyecek hiç, hep kendi egolarıyla meşgul olacaklar. Senden, onların ne kadar güzel, çekici, akıllı olduklarından bahsetmeni isteyecekler. Öyle durduk yerde, sesininin ne kadar heyecanlandırdığını söylemeyecekler. Karşına çıkacak bütün kadınlar güzel yüzünü görmek için buluşacak seninle. Gözlerine bakmadığında çenenden tutup çevirecekler yüzünü, öpmek isteyecekler. Yatağına girmek için olmadık şeyler yapacaklar. Onlar hep tutkulu bir adam olmana aşık olacak, kırmızı kelimelerini duymak için yanında olacaklar. Masumiyet, utanç kaynağı olacak onlar için. Sen bıkıp ayrıldığında, başka birini bulacaklar hemen.Kimse senin olmak için yaratıldığını düşünmeyecek. Çünkü, sen hep bana ait kalacaksın. Çünkü, sana her şeyinle aşık, bir tek ben kalacağım.
22 Ağustos 2012 Çarşamba
17 Ağustos 2012 Cuma
Hissizleşmenin ne demek olduğunu bilir misiniz? Bi daha aynı şekilde hissedemenin nasıl bişey olduğunu? Bence de, bilmeyin de zaten. O kadar hissizleşir ki insan kendi hakkında söylenenlere bile kulaklarını tıkar. Bi daha konuşmak istemez, kimseyle. Zaten bi anlamı da yoktur.Boş yaşamakla paralel gider evren.
14 Ağustos 2012 Salı
Nasıl , memnun musun hayatından? Olma. Memnun falan olma. Mesela
gittiğin yerlerde hep yalnız kal, kimse ilgilenmesin seninle yada
atacağın mesaja bir kişi bile cevap vermesin. Uykun olmasın, varsa da
kaçsın. Başkasının yanında yediğin her lokma boğazına dizilsin. Sohbetin
hiç de koyu olmasın, arkadaşlarınla. Konuşama, hatta iki kelime bile
konuşma.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)